CHP Genel Başkanı Özel'in konuşmasından satır başları şu şekilde:

“Millet siyasi tartışmaları istemediğini gösterdi. Bunu sürdürenleri 22 yıl sonra ikinci parti yaptı. Vatandaşın derdini konuşan CHP’yi birinci parti yaptı.

İzmir’de 31 aday gösterdik 29’unu belediye başkanı seçti. Güya bu izmire dünya kadar laf ediyorlardı ama milletin mesajı net; bana hizmet edin, derdimi çözün, derdime çare olun diyor. Biz de bunu konuşuyoruz.

Benim söylediğim ve özür dileyecek bir kelime lafım yok, varsa söylesinler. Dilruba kimi kırdıysa Tayyip Beyi ya da AK Partilileri üzdüyse Dilruba, ben onun adına ben özür dilerim. Tayyip Bey de ya da yanındakileri CHP’lileri ve muhalefeti kırdığı ifadeler için özür dilesin dedim. Özür dilemek, normalleşme çağrısı yapmak, kavgayı bırakmak, vatandaşın derdine eğilmek cesaret işidir.

Bu ülke yüksek tansiyon istemiyor. Bu ülke, iktidardan icraat istiyor, muhalefetten hizmet istiyor. CHP yerelde iktidardır. Bu millete hizmet etmek için arı gibi çalışıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisinin her bir belediyesi hizmette yarışıyorlar. Biz işimize bakıyoruz, Tayyip Bey kavgaya bakıyor. Kavgayla bu iş olsaydı 31 Mart öncesi ağzınıza geleni söylediniz bu iş olurdu. O devirler geride kaldı.

Biz üzerimize düşeni yaptık. Vatandaş kavga isteyen, gerginlik yaratan sizi de görüyor, ben kavga etmem vatandaşın derdiyle dertlenirim diyen Cumhuriyet Halk Partisini de görüyor.

Hulusi Akar’ın 100 bin TL’lik tazminat davasına şaşırmadım. Hulusi Bey bu ifadeleri ve fazlasını genel kurulda duymuştu yüzüne söyledim. O gün de iki dava açtı. Ceza davası yürümedi, tazminat davası o günün parasıyla 500 bin TL’ydi biz kazandık. Hulusi bey o gün 500 bin TL açıp bugün 100 bin TL açıyorsa bugün zevahiri kurtarmaya çalışıyor. Eğer gerçekten güveniyorsa bugünkü parayla yatırsın harcını, açsın 2,5 milyonluk davayı çıkalım hesaplaşalım.

Benim arkamda söylediğim sözlerin doğruluğunu bilen onun 224 silah arkadaşı var. Hepsi benim şahidim olmak üzere mahkemeye dilekçe verdiler. Kanun önünde beyanlarımın doğruluğu ispatlanmıştır, bir kere daha istiyorsa bir kere daha ispatlanacaktır. Kimse bulunduğu makama, mevkiye, partisine güvenip kabadayılık taslamaya çalışmasın. Herkes kimin ne olduğunu biliyor.”